UNESCO DÜNYA RAPORU





Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO)okul içi akran zorbalığı ve şiddeti ile ilgili şimdiye kadar yapılmış en kapsamlı çalışmanın sonuçları karşısında geleceğimiz olan çocuk ve gençlere yönelik sorumluluk üstlenmemiz , bu doğrultuda harekete geçmemiz bir gereklilik ve misyon haline dönüşmekte.

UNESCO'nun kapsayıcı ve adil eğitime ve yaşam boyu öğrenime erişimini desteklemeyi amaçlayan 2030 hedefleri çerçevesinde hazırladığı araştırma, okul içi akran zorbalığı ve şiddete karşı öğrencilerin eğitim ve akıl-beden-ruh sağlık haklarının ihlalini önlemek için bizlere ciddi veriler sunuyor. Araştırmada, Türkiye de yer alıyor.
Türkiye, OECD’nin yüzde 19’luk ortalamasına benzer bir tablo sergilerken, Hong Kong, Letonya, Dominik Cumhuriyeti, Malezya, Rusya, Birleşik Arap Emirlikleri, Tayland ve Tunus’ta bu oran yüzde 25’in üzerinde.En düşük oran ise Tayvan, Güney Kore, Hollanda, İrlanda ve Portekiz’e ait.

Okul içi zorbalık üç öğrenciden birini etkiliyor

144 ülkeden veri sunan rapor okul içi akran zorbalığı ve şiddeti hakkında şunları bulguluyor:
·          Son bir ayda her üç öğrenciden biri (%32) diğer öğrenciler tarafından en az bir kez zorbalığa uğradı.
·          Son bir yılda her üç öğrenciden en az biri (%36) başka bir öğrenciyle fiziksel kavga yaşadı, neredeyse üçte biri de (%32.4) fiziksel saldırıya uğradı.
·          Avrupa ve Kuzey Amerika dışındaki tüm bölgelerde fiziksel zorbalık en yaygın zorbalık türü.
·          Bilgisayar ortamında zorbalık 10 çocuktan birini etkiliyor, internet kullanımı arttıkça çevrimiçi zorbalık da artıyor.


Erkek çocukları fiziksel, Kız çocukları duygusal zorbalık görüyor

UNESCO raporu, okul içi akran zorbalığını fiziksel, psikolojik ve cinsel zorbalık başlıkları altında değerlendiriyor.
o    Fiziksel zorbalık; fiziksel saldırılar, kavgalar, bedensel cezalar ve eşyalara zarar vermeyi,
o    Psikolojik zorbalık; sözlü taciz, duygusal taciz ve sosyal dışlamayı,
o    Cinsel zorbalık; cinsel içerikli yorum ve şakaları, cinsiyet ayrımcılığını içeriyor.




Rapora göre çocukların/gençlerin okul içinde maruz kaldığı zorbalık biçimleri cinsiyete göre değişiyor:
o    Erkek çocuklarının fiziksel zorbalık görme, kavgaya girme ya da fiziksel saldırıya uğrama ihtimali kız çocuklarına göre daha yüksek.
o    Kız çocuklarının duygusal zorbalık görme oranı erkek çocuklarına göre daha yüksek.
o    Kız çocuklarının dış görünüşleri nedeniyle zorbalığa uğrama ihtimali daha yüksek.
o    İkili cinsiyet sistemine dahil olmayan çocukların zorbalık ve şiddete maruz kalma riski kız ve erkek çocuklarından daha yüksek.

88 ülkede bedensel cezalar halen görülmekte

Dünyada okul içi şiddet genellikle öğrenciler arasında gerçekleşiyor. Ancak belli ülkelerde öğretmenler tarafından uygulanan fiziksel şiddet de yaygın. Fiziksel şiddet kapsamına giren bedensel cezalar hâlâ 88 ülkenin okullarında görülmekte.
Zorbalık en yaygın olarak dış görünüş, bedensel özellikler, ırk, milliyet ve ten rengi üzerinden yapılıyor.

Çocuklar büyüdükçe zorbalığa uğrama ihtimalleri azalıyor. Ancak daha büyük öğrencilerin internet ortamında çevrimiçi zorbalığa uğrama ihtimali daha yüksek.
Sosyoekonomik açıdan dezavantajlı çocuklar ve göçmen çocuklar daha sık zorbalığa uğruyor.

 Zorbalık başarıyı da etkiliyor

Zorbalık, çocukların akıl-beden-ruh sağlığı, yaşam kalitesi ve okul başarısı üzerinde önemli etkilere sahip.
·          Zorbalığa uğrayan çocukların okula yabancılık hissetme ihtimali zorbalığa uğramayan çocuklarınkinden üç kat, okula gitmeme ihtimalleri iki kat daha fazla.
·          Zorbalığa uğrayan çocukların derslerdeki başarıları daha düşük.
·          Disiplinsiz ve güvensiz okul ortamlarındaki öğrenciler de genel olarak daha düşük akademik başarı oranları gösteriyor.

Raporun ön sözünde belirtildiği üzere;
"Okul içi zorbalığın her biçimi çocukların ve ergenlerin eğitim ve akıl-beden-ruh sağlığı haklarının ihlalidir. Öğrencileri akran zorbalığı ve şiddeti ile karşılaşıyorsa, hiçbir ülke kapsayıcı ve adil eğitim sağlayamaz."